Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 32°C
Açık
İstanbul
32°C
Açık
Sal 32°C
Çar 33°C
Per 33°C
Cum 32°C

Birleşik Kamu-İş’ten TÜİK’e sert tepki: “Yalancı enflasyonla emekçinin sofrasına göz dikiliyor” 

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, TÜİK’in Haziran ayına ilişkin açıkladığı enflasyon verilerine sert tepki gösterdi.

3 Temmuz 2025 15:04
A+
A-

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, TÜİK’in Haziran ayına ilişkin açıkladığı enflasyon verilerine sert tepki gösterdi. Açıklamada, “TÜİK, Saray kaç çıkmasını istiyorsa onu yazıyor” denilerek, kamu emekçilerinin yıllardır düşük maaşlarla açlık ve yoksulluk arasında yaşamaya zorlandığı vurgulandı. 

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2025 yılı Haziran ayı için açıkladığı %1,37’lik aylık ve %35,05’lik yıllık enflasyon oranı, kamu çalışanları ve emeklilerinden tepki toplamaya devam ediyor. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Merkez Yönetim Kurulu tarafından yapılan sert açıklamada, “TÜİK, hayali fiyatlarla enflasyon oranı açıklayarak milyonlarca kamu çalışanının hakkını masada peşinen gasp ediyor” ifadelerine yer verildi. 

“TÜİK Enflasyonu Değil, Talimatı Açıklıyor” 

Konfederasyon açıklamasında, TÜİK’in hesaplama yöntemleri açıkça eleştirildi: 

“TÜİK, matematik dehalarının bile akıl sır erdiremeyeceği bir hesaplama yöntemine sahip. 2 ile 2’yi toplayıp, Saray kaç çıkmasını istiyorsa o sonucu açıklıyor. Gerçek enflasyon, pazarda, markette, evde hissedilir; TÜİK’in tablolarında değil.” 

Konfederasyon, kamu çalışanlarının maaşlarının büyük kısmının kira, gıda ve ulaşım harcamalarına gittiğini belirtirken, TÜİK’in enflasyon sepetine, gerçek hayatta bulunması neredeyse imkânsız fiyatlarla ürünler eklediğini öne sürdü. 

Açlık Sınırı 27 Bin, Yoksulluk Sınırı 84 Bini Aştı 

Birleşik Kamu-İş’in Haziran 2025 araştırmasına göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 27.415 TL, yoksulluk sınırı ise 83.859 TL olarak belirlendi. 

Bu verilere göre: 

  • En düşük memur maaşı olan 43.716 TL, yoksulluk sınırının ancak %52’sini karşılayabiliyor. 
  • Bekar bir kamu çalışanı kendi ihtiyaçlarını zor karşılarken, 4 kişilik bir ailenin geçimini sağlaması imkânsız hale geliyor. 
  • Emeklilerin önemli bir kısmı ise açlık sınırının bile altında maaş alıyor. 

“Sofralara ayda bir et giriyor, sebze-meyve taneyle alınıyor. Kamu emekçisi günden güne yoksullaşıyor. TÜİK’in açıkladığı hayali rakamlar, bu yoksulluğun üstünü örtmeye çalışıyor.” 

Gerçek Enflasyon Yüzde 700’ü Aştı 

Açıklamada 2023 yılındaki 7. Dönem Toplu Sözleşme’den bu yana kamu çalışanlarının alım gücünde ciddi bir düşüş yaşandığı belirtildi. Doğalgazda bu dönemde toplam %700 artış yaşandığına, su ve elektrikte ise sırasıyla %144 ve %91 oranında zam yapıldığına dikkat çekildi. 

“Kira ve fatura ödemek için maaş yetmiyor. Kamu emekçisi artık barınma ve ısınma hakkı için çalışıyor.” 

“Bu Yoksulluk Kader Değil, Taktik!” 

Birleşik Kamu-İş, açıklamasında TÜİK’in rakamlarının özellikle yaklaşan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesinde kamu çalışanlarının taleplerinin bastırılması için kullanıldığını savundu. “Bu bir tesadüf değil, bilinçli bir taktiktir” denildi. 

“Kamu emekçisi 2024’te bile TÜİK’in açıkladığı hayali enflasyon oranına ezdirilmiştir. Gerçek zam oranı yüzde 37,1 iken, TÜİK’in açıkladığı oran yüzde 44,38 oldu. Aradaki fark kadar bile iyileştirme yapılmadı. Şimdi aynı senaryo yeniden sahnede.” 

“Bu Defa Masada Biz Varız” 

Birleşik Kamu-İş, bugüne kadar yapılan toplu sözleşme görüşmelerinin “danışıklı dövüş” olduğunu savundu. Ancak bu kez sürece aktif katılım sağlayacaklarını vurgulayarak, “Bu defa masada biz varız. Kamu emekçisinin hakkının bir kez daha yenmesine izin vermeyeceğiz” açıklamasında bulundu. 

TÜFE Değil, Milli Gelir Artışı Esas Alınmalı 

Açıklamanın sonunda ise kamu emekçilerinin ücretlerinin belirlenmesinde sadece TÜFE verilerinin değil, milli gelirdeki artış oranının da dikkate alınması gerektiği ifade edildi: 

“TÜİK enflasyonu hesaplarken cimri davranıyor. Bu nedenle maaş artışları TÜFE’ye değil, milli gelirdeki cari fiyatlarla oluşan artış oranına göre belirlenmelidir. Gerçekçi ve adil bir sistem için bu zorunludur.” 

“Yoksulluk Kader Değil, Dayatmadır” 

Açıklamanın finalinde ise kamu emekçilerinin her geçen gün itibarsızlaştırıldığını, yıllarca devlete hizmet etmiş emeklilerin onurlu bir yaşam süremediğini vurgulayan şu ifadeler yer aldı: 

“Avrupa’da yaşıtları gezen emekliler, bizde taksiye çıkıyor, çaycılık yapıyor. Çünkü bu düzen onlara ‘Bu kadar maaş sana fazla bile’ diyor. Oysa biz değerli bir yaşam istiyoruz. Yoksulluk bizim kaderimiz değil. Bu düzenin bilinçli bir dayatmasıdır.” 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.