Toplu Sözleşmede Kriz Derinleşiyor: İşçiler Hükümetten Yeni Teklif Bekliyor, Grev Hazırlığı Sürüyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, geçtiğimiz pazartesi günü yaptığı açıklamada TÜHİS aracılığıyla kamu işçilerine yeni teklifin bu hafta sunulacağını söylemişti. Ancak aradan geçen süreye rağmen hükümetten yeni bir teklif gelmedi. Hükümetin ilk teklifi bu yıl için yüzde 16+8, gelecek yıl içinse yüzde 7+5 oranında zam şeklindeydi. Bu teklif kabul görmeyince ikinci teklif olarak 2025 yılı oranı yüzde 17+10’a yükseltildi ancak 2026 oranı değiştirilmedi. İşçi kesimi bu teklifi de yetersiz bularak reddetti ve hükümetten yeni bir teklif beklemeye başladı.

Görüşmelerde ilerleme sağlanamaması üzerine sendikalar eylem sürecini başlattı. Geçtiğimiz perşembe günü 81 ilde AK Parti il binaları önünde basın açıklamaları yapıldı. Türk-İş’in daha önce duyurduğu eylem takvimine göre 8 Temmuz’da “işyerinde sabaha kadar kalma”, 17 Temmuz’da ise bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirilecek.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yaptığı açıklamalar dikkat çekti. Yılmaz, mevcut imkanlar doğrultusunda son teklifin sunulacağını belirterek, anlaşma sağlanamaması halinde sürecin hakem mekanizmasıyla tamamlanacağını ifade etti. Bu açıklamalar, sendika temsilcilerinin tepkisine neden oldu. Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, bu sözlerin “hakeme mahkum etme niyeti” taşıdığını belirterek, hükümetin grev kararı sonrası erteleme yetkisini kullanıp süreci Yüksek Hakem Kurulu’na taşımak istediğini savundu.

Mevzuata göre grev kararı alındıktan sonra Cumhurbaşkanı, grevi 60 gün süreyle erteleyebiliyor. Bu sürede anlaşma sağlanamazsa taraflar özel hakeme gidebiliyor. Aksi takdirde 60 günün sonunda uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulu’na taşınıyor ve burada verilen karar kesinleşiyor. Bu durumda sendika yetkisini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyor.

Ağar, şu ana kadar kamu işçilerinin yalnızca 1995 yılında greve gittiğini, bu sürecin ikinci grev olabileceğini belirtti. Greve hevesli olmadıklarını ancak uzlaşma sağlanamazsa yasal haklarını kullanacaklarını söyledi. Ağar ayrıca, kamu işçilerine sadece enflasyon oranında zam yapılmasının, toplu sözleşmenin ve sendikaların anlamını yitirmesi anlamına geleceğini vurguladı.

Kamu işçilerinin özel sektör çalışanlarının gerisinde kaldığını belirten Ağar, örnek olarak kamuda greyder operatörünün 42-43 bin TL maaş almasına karşın, aynı işi yapan özel sektör çalışanının 90 ila 120 bin TL arasında maaş aldığını ifade etti. “Kamu işçileri çok maaş alıyor” algısının doğru olmadığını dile getirdi.

Öte yandan Hak-İş de bu hafta boyunca çeşitli eylemler gerçekleştireceğini duyurdu. Hak-İş, öğle molalarında ve mesai bitimlerinde işyeri önünde oturma eylemi yapılacağını, işçilerin siyah kurdele takacağını ve uygun işyerlerinde yemek yememe kararı aldıklarını açıkladı.

Toplu iş sözleşmesi sürecinde belirsizlik sürerken, kamu işçileri hükümetten yeni ve iyileştirilmiş bir teklif beklemeye devam ediyor. Sendikalar ise 17 Temmuz’daki iş bırakma eyleminin ardından süreci yeniden değerlendirecek.